13 Mayıs 2017 Cumartesi

Neden "Hepimiz Otomatik Portakalız"?

(Okumaya başlamadan önce, dinlemeye başlayalım. tık.)



Selam! Beste ben, nam-ı diğer hobicraftcenneti :')
Bu blogu neden açtım? Sanırım biraz sıkıntıdan. Daha önce -stardoll oynadığım zamanlar (2012/2013)- Stardoll Style Turkey'de bloggerlik deneyimim olmuştu. Bulabildiğim yazılar: şu ve şu..
Peki neden Beethoven dinletiyorum? Otomatik Portakal okuyan, izleyen anlamıştır. :')

Neden "Hepimiz Otomatik Portakalız" ?

Beni en çok etkileyen kitap&filmlerden biridir Otomatik Portakal. Gerçekten anlayabilen için çok çok çok şey ifade ettiğini düşünüyorum. "Uqueer as a clockwork orange" bu deyiş olabilecek en garip davranışları ve özellikleri bulunduran kişiler için kullanılıyor ve kitap ismini bu deyişten alıyor.
Kitabın arka kapağında yazanlara biraz göz atalım:
"Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna sistematik bir baskı uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum..." -Anthony Burgess
Beni filmi izlemeye teşvik eden şey kitabın arka kapağındaki bu yazıdır. Kitap elimde vardı ama okumak için doğru zaman olmadığını düşünüyordum. Bir gün kafama esti ve filmini izlemeye karar verdim. Önce kitabı okuyayım sonra filmi izleyeyim yoksa aynı tadı alamıyorum diyenlerden değilim. İlk filmini de izlesem, kitabını da okusam aynı hisleri yaşayabiliyorum. -sanırım bu güzel bi' şey.-  O gün filmini izlemeye başladım. İzleyenler bilir giriş sahnesini, açıkçası ondan ürkmedim değil. İzlemek isteyenler olur diye spoiler vermekten korkuyorum ama film bittiğinde "ben ne izledim ya?" falan oldum. Film aşırı rahatsız ediciydi bunu söylemeliyim. İzlediğim film bittikten sonra üzerinde analiz yapmak en sevdiğim şeylerden biri. Otomatik Portakal bittikten sonra da bunu yaptım. O gün bugündür beni en çok etkileyen filmdir. Üzerine 50 tane film izlemiş de olsam hiçbirinde Otomatik Portakal'da etkilendiğim kadar etkilenmemişimdir. Filmi izlediğimden sonraki gece kitabını bitirdim. Evet 1 gecede bitti.. Yine, yeniden o duygu karmaşası. O kadar güzel yazmış ki Burgess, zekasına hayran kaldım. Tabii Kubrick de efsane bir film çıkarmış ortaya.. Hepimiz farkında olmasak da otomatik işleyen bir makine haline getiriliyoruz, hepimiz oldukça garip insanlarız.
Bu yüzden "Hepimiz Otomatik Portakalız".


(Şunu söylemeden de geçemeyeceğim, filmin sonu hiç tatmin edici değildi. Kitaptaki son gibi olmasını dilerdim...)
(Aynı zamanda, filmin ve kitabın herkese hitap ettiğini düşünmüyorum. Ben kısaca bahsettim fakat detaylı araştırmadan almayın ya da izlemeyin, beklentileriniz boşa çıksın istemem.)


Uzunca yazdığım nedenlerden sonra blogda neler göreceğinizden de kısaca bahsedeyim.
Mektuplardan, kırtasiye ürünlerinden, kitaplardan, filmlerden, dizilerden -çok dizi takip etmiyor olsam da- bahsetmeyi düşünüyorum. (Blog yazmaya beni teşvik eden Zehra'm: seviyorum seni.)
Zehra'nın Blog'u.


Bir blog yazısı nasıl bitirilir? Enter. :D
Buraya kadar okuduysanız çok teşekkür ederim.
Sonraki yazıda görüşmek dileğiyle.
Kendinize iyi bakın!!!

|Beste|





What is it gonna be then, eh? 
(Bunu filmlerdeki after credits gibi kabul etmenizi istiyorum. :D)







2 yorum:

  1. Yağağaaaa, çok tatlışsın.Kitabı görüp cüzdana baktım ve bir miktar üzüldüm..En yakın zamanda okurum inşallah.Blogun hayırlı olsun!

    YanıtlaSil